Bu Hayatta Önce Kendini Geliştirmek

Bu hayatta en önemli olan şey ne ev ne araba önce kendini geliştirmek.


Ne demek  kendini gerçekleştirmek;Kendine emek vermeyen bir kimsenin başka şeyde çok  başarılı olması sadece görünen kısmıdır. Altı boş olduğu için  Bi günde yok olabilir.

Kendini Geliştirmek için Günlük Plan Proğram Yapmanın Önemi

Peki bunun için ne yapmak lazım? Önce kendini gözlemle ben ne yapıyorum diye, bir günüm  nasıl geçiyor? Bundan nasıl  biri olduğun ortaya çıkıyor.

Peki ikinci adım ne? Nasıl  biri olmak istiyorum? Bir konuda hedefine odaklanırsan dikkatin o hedefe toplanır ve neticeye gidersin. Hedefin yoksa sahip olduğun potansiyelin hiçbir  anlamı yoktur.

Barajı olmayan bir akarsuyun suları faydasızca akar gider. Eğer hayatın efendisi olmak istiyorsan plan yap. Hedeflerinin bir listesini yap bunları  bir kağıda dök .

Bir üniversite öğrencisi  bu konuda kitap yazmış  bir yazara “hocam bu söyledikleriniz çok güzel ama hedeflerimi kağıda yazmamın benim için hiçbir anlamı yok benim hedeflerim yıllardır aklımda ve sürekli olarak bunları düşünüyorum der. Yazarın ısrarlarına rağmen delikanlı hedeflerini yazmaya yanaşmaz pek iyi der yazar delikanlıya seni şu yandaki odaya alalım. Delikanlı yandaki odaya girer ve Kapı arkasından kapanır.

Odada bir bilgisayar vardır ve ekrandan şöyle bir yazı geçmektedir. Bu o da bir dakika sonra infilak edecek. Delikanlı bu yazıyı görünce paniğe kapılır ve hemen kapıya yönelir, ancak kapı kapalıdır ve bağırmaya başlar. Sesini kimseye duyuramayınca kapıyı tekmeler. Bu sırada ekranda geri sayım başlamıştır 58 57 56 delikanlının paniği iyiden iyiye artmıştır.

Kapı açılmayınca pencerelere doğru koşar ancak pencerelerde demir parmaklık vardır. Bu arada Saniyeler 27 26 25 diye geriye doğru ilerlemektedir. Tekrar kapıya doğru yönelir. Bütün gücüyle kapıyı yumruklamaya ve avazı çıktığı kadar İmdat diye bağırmaya başlar saniyelerin geri sayımı sürmektedir 9 8 7 6. O sırada kapı açılır ve yazar İçeri girer. Ne oldu evladım ne bu panik diye sorar. Derhal buradan kaçalım. Biraz sonra burası infilak edecek diye bağırır delikanlı.

Yazar gayet sakin bir şekilde, hayır öyle bir şey yok, nereden çıkardın bunu diye sorar. Delikanlı şaşkın bir şekilde bilgisayar ekranını gösterir ama orada öyle yazıyordu der. Öyle mi? der yazar, yazı demek bu kadar önemli. Öyleyse hadi gel kaçmayı bırak hedeflerimizi yazmaya başlayalım.

Her gün o programı  gerçekleştirmek için emek sarf et.

Çünkü başarı istediğimiz yere gelmez, yenildiğinizi düşünüyorsanız yenilmişsinizdir. Cesur olmadığınızı düşünüyorsanız korkaksınızdır, kazanmak istiyor fakat kazanamayacağınızı düşünüyorsanız kesinlikle kazanamazsınız demektir. Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız çoktan kaybetmişsinizdir.

Dışarıdaki dünyaya çıktığınızda anlayacaksınız ki, başarı ancak onu istediğiniz takdirde gelecektir. Her şey insanın kafasında biter, alt edildiğini düşünüyorsanız alt edilmişsinizdir.

Yükselmek için yüksek düşünmelisiniz, bir ödülü kazanmadan önce kendinizden emin olmalısınız. Yaşam savaşını kazanan, her zaman en güçlü ya da en hızlı olan değildir. Er ya da geç kazanan kişi kazanacağını önceden düşünebilen kişidir.

Emek  sarf etki günün sonunda olmak istediğin kişiye altı dopdolu sahip ol.

Yalnız Bunun için önce sabırlı olmayı öğrenmeniz gerek. Tıpkı uzak doğuda yetişen bir tür bambu ağacı olan mosso dikildikten sonra 5 yıl boyunca en ideal şartlar altında dahi hiçbir gelişme göstermez, sonra sihirli bir el dokunmuş gibi birdenbire günde 40-45 santim kadar büyümeye başlar ve nihayet 6 hafta içinde yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır.

Aslında sihir değil yaşanan, mosso ağacının duruyormuş gibi yapıp birdenbire hızla büyümesinin sebebi 5 yıl boyunca toprağa sabırla saldığı yüzlerce metrelik kökleridir.

Emek sarf et ki günün sonunda olmak istediğin kişiye altı dopdolu sahibi ol. Ve hiçbir şey  için geç değil.

Lise öğretmeniyle karşılaşan genç, konuşma sırasında üniversiteye gitmediği için pişmanlık duyduğunu söyler. Öğretmeni sorar Peki şimdi neden gitmiyorsun. Öğrenci çünkü artık 25 yaşındayım evliyim bir çocuğum var ve üniversiteyi bitirmem, en az 4 yılımı alır der.

Öğretmen başka bir soru sorar peki söyler misin bana, eğer üniversiteye devam edersen bitirdiğinde kaç yaşında olacaksın. Öğrenci bir anlam çıkartmaya çalışarak yine 29 diye cevap verir. Ardından öğretmenin ne demek istediğini anlayarak şöyle devam eder.

Evet 4 yıl sonra 29 yaşında olacağım üniversiteye gitsem de gitmesem de.